Kılıç Arslan bin Ali Bey bin Karaman Bey (857-876 H. / 1453-1471 M.)
Lütfi Bey'in yerine geçen Kılıç Arslan'in Lütfi Bey'in kardeşi Ali Bey'in oğlu olduğu da söylenmektedir. Kılıç Arslan beyliğini devam ettirebilmek için komşuları ile birçok antlaşmalar yaptı. O, tehlikenin geldiği yöne göre siyasetini değiştiriyordu. Kıbrıs kralı ile karşılıklı bir saldırmazlık ve emniyet antlaşması imzalamıştı. Kılıç Arslan, Osmanlıların Karamanlı ülkesini ele geçirmesiyle Karaman tehlikesinden kurtuldu ise de bu kez de Osmanlılar ile karşı karşıya geldi. Nitekim Fatih Sultan Mehmed çok geçmeden Rum Mehmed Paşa'yı Alâiye'nin fethi için görevlendirdi. Ancak Rum Mehmed Paşa'nın, Alâiye beyinin kızkardesi ile evli olması dolayısıyla bu kalenin fethine pek önem vermediği anlaşılmaktadır. Bunun üzerine Fatih, Gedik Ahmed Paşa'yı güçlü bir ordunun başında Karaman illerinin kesin olarak Osmanlı devletine bağlanması ve Alâiye'nin fethi için görevlendirdi. Güçlü bir donanma ile de desteklenen Gedik Ahmet Paşa Alâiye ve çevresini fethetti (1471).
Alâiye ve çevresi bu tarihten sonra kesin olarak Osmanlı hakimiyeti altına girdi ve burası bir sancak olarak idare edildi. Alâiye'nin fethedilmesinden sonra Kılıç Arslan ve ailesine önce Gümülcine ve çevresi tîmâr olarak verilmiş, ancak Kılıç Arslan tekrar beyliğini ele geçirmek düşüncesiyle buradan Mısır'a kaçmış, daha sonra da Akkoyunlu Rulerı Uzun Hasan'ın yanına giderken yolda vefat etmiştir.
Görüldüğü gibi, Karamanoğulları Beyliği'nin bir kolu olarak kurulan Alâiye Beyliği, önce Karamanlılar'a ve daha sonra da sırasıyla Mısır Memlûklu Devleti ile Osmanlılar'a tâbi olarak varlığını sürdürmüştür.
Alâiye şehri, beylikler Periodinde Antalya'dan sonra bölgenin en işlek pazar yeri durumundaydı. Alâiye'de gemi yapan tezgâhlar mevcuttu. Alâiye Limanı'ndan Mısır, Kıbrıs, Rodos ve diğer devletlerle ticaret yapılmaktaydı. Buradan bilhassa kereste ihracatı yapılırdı. 1403 yılında Alâiye'ye uğrayan seyyah Busiko, Alâiye'nin çok zengin, halkın mali ve ticarî durumunun çok iyi olduğunu ve şehirdeki mağazaların her çeşit eşya ile dolu durumda bulunduğunu söylemektedir.