535 | Detay | AR | Dirhem | 17 | 1,47 | DY | TY | ||
536 | Detay | AR | Dirhem | 17 | 1,44 | DY | TY | ||
537 | Detay | AR | Dirhem | 19 | 1,34 | DY | TY | ||
538 | Detay | AR | Dirhem | 19 | 1,64 | DY | TY | ||
539 | Detay | AR | Dirhem | 19 | 1,40 | DY | TY | ||
540 | Detay | AR | Dirhem | 20 | 1,63 | DY | TY | ||
541 | Detay | AR | Dirhem | 19 | 1,39 | DY | TY | ||
542 | Detay | AR | Dirhem | 19 | 1,45 | DY | TY | ||
543 | Detay | AR | Dirhem | 20 | 1,55 | DY | TY | ||
544 | Detay | AR | Dirhem | 21 | 1,51 | DY | TY | ||
545 | Detay | AR | Dirhem | 20 | 1,52 | DY | TY | ||
546 | Detay | AR | Dirhem | 19 | 1,60 | DY | TY | ||
547 | Detay | AR | Dirhem | 20 | 1,54 | Erzincan | 768 | ||
548 | Detay | AR | Dirhem | 20 | 1,69 | Erzincan | 768 | ||
549 | Detay | AR | Dirhem | 20 | 1,53 | Sivas | TY | ||
550 | Detay | AR | Dirhem | 20 | 1,46 | Sivas | TY | ||
551 | Detay | AR | Dirhem | 18 | 1,62 | Sivas | 768 | ||
552 | Detay | AR | Dirhem | 21 | 1,57 | Kırşehir | TY |
Alaaddin Ali
Alaaddin Ali (1365-1380) Mehmed Bey'in öldürülmesinden sonra yerine, küçük yasta olan oğlu Alaaddin Ali Bey tahta çıkarıldı. Bu sırada Orta Anadolu'da fitne ve karışıklıklar had safhaya ulaşmıştı. Bu sebeple Orta Anadolu'da yasayan halkın bir çoğu Ayıntab'a ve Bati Anadolu'ya göç etmeye başlamışlardı. Eretna Beyliği’ne tâbi şehirlerin valileri de ismen Alaaddin Ali Bey'e bağlı olmakla birlikte tamamıyla bağımsız hareket ediyorlardı. Sivas hakimi Hacı İbrahim, Amasya emiri Hacı Sadgeldi, Tokat hakimi Şeyh Necib ve Kayseri emiri Şeyh Cüneyd'in bu bağımsız davranışlarını fırsat bilen Karamanoğlu Alaaddin Ali Bey de Eretnalılar'a ait Niğde ve Aksaray’ı ele geçirdi. Ali Bey, ülkesindeki bütün bu iç karışıklıklara rağmen zevk ve eğlence ile meşgul olmaktaydı. Zayıf iradeli ve kabiliyetsiz bir insan olan Ali Bey, önemli devlet islerini Moğollar'ın eline verdi. Onun bu davranışı, emirlerinin kendisini dinlememelerine sebep oldu. İçteki bu durumu fırsat bilen Karamanoğlu Ali Bey, süratle Kayseri üzerine yürüyerek bu şehri de ele geçirdi.
Eretna Beyi Ali Bey Sivas'a kaçmak zorunda kaldı. Böylece Eretna Beyliği’nin merkezi olan Kayseri şehri bir süre Karamanoğulları'nın elin geçti ise de, onların şehir halkına iyi davranmamaları yüzünden ahali Karamanoğulları'ndan nefret etmeye başladı. Bu durumu fırsat bilen Eretna emirlerinden Kadı Burhaneddin Ahmed, Karamanlıların Kayseri'de yaptıkları tahribat ve mezâlime son vererek şehri geri aldı. Ancak, Kadı Burhaneddin'in burada bağımsız bir emirlik kurmak istediğini öğrenen Alaaddin Ali Bey, onu yakalatarak hapse attırdı. Fakat Kadı Burhaneddin taraftarı olan Sivas emiri Hacı İbrahim, Moğolların da desteğiyle Sultan Alaaddin Ali Bey'i tutuklayarak Kadı Burhaneddin'in hapisten çıkmasını sağladı. Alaaddin Ali Bey, bir süre hapiste kaldıktan sonra Moğollar'ın kendisine taraftar olan Barambay kolu kuvvetlerinin yardımıyla kurtuldu. Daha sonra Sivas'da Hacı Mukbil'in isyanı ile karşılaşan Ali Bey, Kadı Burhaneddin'in yardımıyla bu isyanı da bastırdı. Böylece devletin idaresini sağlam bir şekilde eline alan Alaaddin Ali Bey, Hacı Mukbil olayında büyük yardımını gördüğü Kadı Burhaneddin'i vezirlik makamına getirdi (Mayıs 1378). Ali Bey, bu tarihten sonra veziri Kadı Burhaneddin ile uyum içerisinde ülkesini idare etmeye başladı. Ancak bu sırada, Eretna'nın en eski ve nüfuzlu ümerâsından olan Hacı Sadgeldi, Amasya'da bağımsız hareket etmeye başlayınca Ali Bey, bir miktar kuvvet ile onun üzerine yürüdü. Hacı Sadgeldi, Ali Bey'in ordusuyla gelerek Amasya yakınlarında karargâhını kurması üzerine ona haber göndererek itaatini arz etmek istediğini bildirdi. Onun bu isteği üzerine Sultan Alaaddin Ali Bey, Seydi Hüsam ismindeki bir emirini kaleye gönderdi. Ancak Hacı Sadgeldi, sözünde durmayarak Seydi Hüsam'ı hapsetti. Bunun üzerine Sultan Ali Bey ile veziri Kadı Burhaneddin Amasya şehrini muhasaraya başladılar. Kuşatmanın şiddetlenmesi üzerine Hacı Sadgeldi, Ali Bey ve vezirlere ricacılar göndererek özür diledi. Ayrıca hapse attığı Seydi Hüsam'ı da serbest bıraktı. Bunun üzerine Alaaddin Ali Bey ve Kadı Burhaneddin Kayseri'ye döndüler.
Alaaddin Ali Bey daha sonra Niğde ve Aksaray şehirlerine hakim olmak üzere birer sefer düzenlediyse de bir netice alamadan geri döndü. 1379 yılında ise Taceddinoğlu'nun hüküm sürdüğü Niksar üzerine bir sefer yaptı. Ancak Eretna orduları burada da basarili olamadılar. Eretna emiri Alaaddin Ali Bey, Niksar seferinden sonra Erzincan'da istiklâlini ilân etmiş olan Eretna'nın kardeşi, oğlu Mutahharten üzerine yürüdü. Ancak onu bu sefere teşvik eden Şarkî-Karahisar hakimi Kılıç Arslan, muhalefete başlayınca önce onunla bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşmaya göre, eğer Erzincan alınırsa idaresi Kılıç Arslan'a verilecekti. Bu antlaşmadan sonra müttefik ordu Erzincan'a bir saldırıda bulundu ise de, Mutahharten'in gayreti ile geri püskürtüldüler. Eretnalılar'ın bu baskısı karşısında Mutahharten, Dulkadiroğlu İbrahim ile Akkoyunlu Kutlu Bey'e haber göndererek yardim etmelerini istedi. Kalabalık bir kuvvetle Mutahharten'in yardımına gelen Akkoyunlular'ın karşısına Kayseri valisi Cüneyd Bey çıktı ise de yenilerek esir alindi. Bu sırada tekrar harekete geçen Erzincanlılar Eretna kuvvetlerine ağır kayıplar verdirdiler. Alaaddin Ali Bey ile veziri Kadı Burhaneddin, uzun süren bu Erzincan seferinden bir netice alamayınca Sivas'a dönmek zorunda kaldılar. Alaaddin Ali Bey, son olarak Amasya üzerine bir sefer daha düzenledi ise de, bu sırada o civarda salgın halde bulunan taun (veba) hastalığına yakalandı ve kurtarılamayarak 1380 yılında Kazova'da vefat etti. Naasi, Kayseri'ye getirilerek babası ve dedesinin gömülü olduğu Köşk Medresesi içine defnedildi.